20 Temmuz 2018 Cuma

Sunak

Kimim ben?

İçi boş bir kase ve ne doldurursan o olurum.
Kimseyim, hiçim, hiç bir şeyim.
Beklentim, amacım yok,
Sahip değilim.

İnsanlar dünyada kendilerini keşfeder,
Ne yapmak istediklerine karar verirler.
Bunun için kendilerine bir yol çizer
Yada çizilmiş bir yoldan kendi maceralarına giderler.

Ben kimi zaman dünyada bile değilim.

Herkesin kendi similasyonunun içinde dönüp durduğunu,
Takılan çarkların birbirlerini itip kaktığını yada döndürdüğünü gözlemlediğim bir dünyada başka bir çarkım.

Bu çark dönmüyor, hareket etmiyor, bir rengi, kütlesi yok.
Ona geçen, ondan geçen çarklarla çark oluyor.
Yekliğinde; gözlüyor,
Oluşun çizgilerine dokunduğunda baykuşlara bakıyor,
Kedileri okşuyor, kuşlara şakıyor, aya uluyor, ağaçlara dönüyor
Ve yine saydamlaşıyor.

Maceram çizgilerini siliyor kalemlerin.

Ben senim.
Bende gördüklerin gerçeklerindir senin,
Veya bende görmeyi beklediklerin, isteklerin.

Ne ile doldurursan içimi yine beni içmeye kalktığında dolduklarınla beslersin boğazını.
Güneşin sunağında;
Parçalamaya didinirsin boş bir kabı,
Yada yeşertirsin göğe uzanan yapraklarını.

Ben bir çarkım.
Çarklar arasında
Ve semaların sonsuz boyutlar açtığı düzlemlerde köşelerden izlerim kurulan bağları, kurulmuşları
Belki bundandır hep sevdim düğümler atmayı.

Affetmezsen acılarını, seninle bende kanarım.
Kinin gözlerime yanarsa, bakışlarım olur vicdanın.
Çiçekler ek tohumlar yaratırım,
Güneşi verirsen aya dolanırım
Ve bir bulutsan sularla oynarım.
Sağım solun, solum sağındır.

Bir intihar tutkusuna benzer ismimi değiştirme açlığım.
Yok olmanın hazzına atlayınca uçarım
Kendini duyuyor musun?
Yoksa sözcükler kulaklarından zihnine akarken cırcır böceklerine mı karışıyor?
Gerçek sanılarını yaratıyor musun?
Gerçeği ne kadar sanıyorsun?

Cırcır böcekleri...
Onlarla ne kadar kavga ediyorsun?
Zihnimizde fısıltılı çığlıkları;
Onları öpebiliyor musun?
Yoksa okuduklarını hala ben mi sanıyorsun?

5 Temmuz 2018 Perşembe

Tını

Sessiz saatleri vardır insanların, kendisiyle dahi konuşmak istemediği. Konuşacak her kelimenin tükenip yok olduğu saatleri. Kelimelerin yok oluşuyla birlikte gözlerin görebildiğinden fazlası belirginleşir o vakitlerde etrafta.Öylesine saf bir berraklıkla gösterir ki olup bitenlerin detayları ortalıkta kendini;
Saatlerin tiktakları görünür,
Kelimeler gerçekliğe doya sıya savrulur,
Dudakları aralamanın anlamsızlığı bütün bu dinginleşmiş kaosun yansımasıdır.

Yekliğin kuzeyden esen soluğunda bir başınasın. Kaosun çevrenden akıyor sapır sapır. Anlamını bulduğun her yitirişin korkunç çaresizlikleri iplerini kesiyor zihninin, kusuyor miden ve kalbin.

Sonrası baygınlık...

Tiz bir sesin göğün soluk beyazlığıyla dansı, yorgun bir dinginlik içinde belirgin bir sessizlik.
Renklerin, kokuların, tatların, hislerin ölesiye yaşaması... Tutkulu bir uyuşukluk hissinden esen hanımeli kokuları... Burnuma tozlar serpiliyor, polenler kirpiklerime doluyor.

Bulutlara dokundum ve yok oldum.

Yazacak hiçbir şeyim yok
Ve kelimelerden çok daha noksan hissediyorum.
Canımı parça pinçik kusabilirim.
Biraz bekle...
Dilimin ucunda varoluşumun yoksunluğa aşkı.
Biraz daha beklersen canımı parça parça ellerinle tutuşturabilirim.
Yine yazacak hiçbir şeyim yok
İçimden dışıma yüzlerce sinek ısırığı
Ciğerlerimi ellerimle kaşıyabilir miyim?

Rüzgar bulutlarımı siliyor
Fırtınalı bir odun kokusu,
Gri bir soba dumanı sararmış burnumdan geçiyor
Titrek bir bilinç harbi
Biraz daha bekle,
Canımı geri yutabilirim.

Dünyayı birleştirebilir misin, evren bir bir dağılırken?
İçimdeki hangi dünyayı birleştireyim
Dışımdaki evden parça parça bölünürken?

Gerçekliğin asılsız kapıları
Yalancıların krallığı
Uğrak olur korkmuş kaçaklara
Zorla kapatılır kapıları doğrucu dudaklara
Acıların üzerine övgü battaniyeleri
Sarpayla sarar üşümüş evsizleri.

Sahte krallar bizi yuttular!
Sahte krallar bizi unuttular!
Sahte krallar sizi de uyuttular!
Bir deli de çıkıp demedi ki...

Dünyanın daha güzel olduğu yerde
Biz, bu gerçeğin gerçek olmayan gardiyanları
Bir yok oluşta ederiz maşuka dansını
Diyardan diyara seyrinde dalgaların
Nereden bulduk bu yalancılar kralığını?